Uçak Yolculuğu – Alıntı

Uçak Yolculuğu – Alıntı

Benim adım Seyhan 34 yaşında, 1,65 boyunda 55 kilo ağırlığında ve 12 senedir evli ve 2 çocuk annesiyim. Çok mutlu, huzurlu bir aile ve kocamla da çok iyi bir seks hayatımız var. Uluslararası bir makyaj tanıtım ve pazarlama şirketinin grup yöneticilerinden biriyim ve işim gereği sıkça seyahat etmem gerekiyor. O haftaki programda Antalya vardı. İki gün süren işlerden sonra Cuma akşamı hava alanına geç kalınca ancak 21.05 uçağına yer bulabildim. İşlemleri yaptırdığımda sadece, hiç de sevmediğim ve gürültünün en yoğun olduğu, en arkadaki koltuklarda yer kaldığını öğrendim. Neyse yapacak bir şey yoktu ve Allah’tan uçuş da yaklaşık 1 saat 20-30 dakika sürüyordu. Bir dergi alıp uçağa bindim ve yerime geçtim. Çekindiğim gibi yerim, en arka sırada iki adamın arasındaydı. Ben hep pencere kenarında oturarak uçakların şehir üzerinde süzülerek iniş kalkışlarını seyretmekten çok hoşlanmama rağmen, ister istemez razı olmak zorunda kaldım. Biri şişko, kel kafalı, kırkbeş elli yaşları dolayında diğeri kırlaşmış ama daha genç ve yüzü bir cilt hastalığının izlerini taşıyan biriydi. Dergimi çıkartıp okumaya başladım. Pencere kenarındaki şişkonun bakışlarını bacaklarımda hissettiğimde, hostesin ikram paketlerini ve içecekleri dağıtmaya başlamasını fırsat bilerek, katlanır masayı açıp gözlerinden biraz uzaklaşmaya çalıştım. Sağ tarafımızda koltuklar olmamasına rağmen nasılsa dolu uçakta bir şey yapmaya cesaret edemez düşüncesiyle rahatladım Kahvemi içerken camdan dışarı bakmaya çalışıyor, bu arada da kelin git gide kızarıp pancarlaşmasından kendimce eğlenmeğe başlamıştım. Yerimde biraz kımıldanıp basenimi oynatarak eteğimin biraz daha yukarı doğru sıyrılmasını, neredeyse kalçalarıma kadar ortaya çıkmasını sağladığımda, adamın daha da loş aralıklarıma bakışlarını yoğunlaştırarak bunalmasını sağladım.
Şişko bana çaktırmadan dikkatlice bakmaya çalışırken, serin uçakta, terlemeğe başladığında, bu saçma oyunum heyecanlanmama, göğsümün nefes alıp verirken şişerek sanki patlayacak gibi ileri fırlamasına neden olmuştu. Bakışlarıyla karşılaştığımda kendimi bu durumdan rahatsız hissettiğimi görünce, sevimlice gülümseyerek “Dışarı bakmak istermisiniz hanımefendi?” diye sordu. Hiç bir şey söylemeden sola, ona doğru eğilip bulutlar arasından belli belirsiz görülen aşağıdaki minnacık ışıklara bakmaya başladım. Eli uzanıp omzuma dolandı. Ürperdim, biraz rahatsız olmama karşılık, ses çıkartmadan dışarıya bakmaya devam ettim. Eli yavaşça sırtıma oradan da kalçalarıma kadar indi. O anda neden doğrulmadığımı bilemiyorum. Doğrulsaydım her şey orada sona erecekti. Bu kaçamak olay birden çok hoşuma gitmeğe başladığından hiç tepki vermeden öylece durdum ve olaylar yıldırım hızıyla ilerlemeğe başladı. Eli ince eteğimin üzerinde kalçalarımı okşamaya başladığında, bu küçük oyundan hoşlanmaya başladım ve yorulmadan o durumda daha uzun süre kalabilmek için koltuk kenarlığına yaslandım. Donumun ıslanmaya, amımın gevşemeğe başladığını hissediyordum. Birden kalçalarımda başka ellerin varlığını anladım. Başımı çevirdiğimde sağdaki adamın gülümseyen bakışları ile karşılaştım. Kendi kendime bunun nereye kadar devam edeceğini sorarken her halde burada herkesin içinde daha da ileri gidip, saçmalamazlar diye düşünüyordum. Zevk almama rağmen korkmaya başladığımdan doğrulurken oyunun burada sonlanacağını umuyordum. Soldaki kel adam, birden dizimi alarak kendi bacağının altından geçirince, kapatamadığım bacaklarım ayrık kaldı. Toparlanmaya çalışırken, elimi tutup pantolonunun üzerinden bile sertliği belirginleşen organının üzerine getirdi. Yaptığına hem çok şaşırmış hem de kendimi bu duruma düştüğümden utanmıştım. Geri çekmek istediğim elimi bırakmayarak orada tuttu ve sadece ben belli belirsiz okşamaya başladığımda elimi serbest bıraktı. Hostesin bize doğru boşları almaya geldiğini gördüğümde elimi çekmek istedim ama o bırakmayıp ceketini dizlerimizin üzerine koyarak okşamalarımızı sakladı. Orada herkesin içinde yaptığımdan gizli bir zevk, hem de çok zevk almaya başladığımı itiraf etmem gerekiyor. Hostes gidince eteğimi karnıma kadar çekiştirerek sıyırırken ince kumaşın yırtılacağını zannettim ve o elini iyice araya sokup baldırlarımı okşadı. Donumun üzerinden kadınlığıma ulaştığında kendime hâkim olamayarak iç çekerken bileğine yapıştım. O anda amacım ona mani olmak değil de biraz heyecanımı yatıştırmak için olduğunu daha sonra anladım. Yumuşak elin bacaklarımın son noktalarında narince dolaşması, kulaklarımdan ateş fışkırmasına neden oldu. Daha rahat hareket edebilmek için jartiyerin düğmelerini çözüp çorabımı çıkartmaya çalışırken zorlanınca kalçalarımı hafifçe kaldırarak ona yardımcı oldum. Ayakkabılarımı ayağımdan çıkartarak hepsini soyması için hafifçe doğruldum. Çorapları büzüştürerek cebine koydu, sonra parmakları donumun arasından içeri kayarak devam etti. Bu arada sağdaki yolcu, etraftan görülmememiz için kendini bizlere siper etmekteydi. Biraz soldakine doğru döndüğümde sırtım ötekine yaslandı. O da bundan istifade ederek kollarını karnımın üzerinde dolayarak, parmaklarını bluzumun arasından sokmuş, sutyenimin üzerinden göğüslerimi avuçlayıp okşamaya başladı. Artık neredeyse inlemek üzereydim ki sağdaki adam bir eli ağzımı kapatarak sesimin çıkmasını engellemeğe çalışıyordu. Amımı kurcalayan kel kafalı her halde çok tahrik olduğundan beni ensemden tutup başımı kendisine karnına doğru bastırırken, demin ceketin altından dışarı çıkarttığı, kocamınkinden biraz daha kısa ama bayağı kalın, hiç de yabana atılmayacak yapıdaki sikini ağzıma yaklaştırmaya çalışıyordu. Ne istediğini anlamamaya imkân yoktu. Ortamın garipliğine karşılık bu aleti emme arzusuna kapıldım. Ellerim ile kalkık organı tutarak, içinde bulunduğumuz durumda adamın fazla ateşlenip de dayanamayarak hepsini birden ağzıma sokmaması için, girişini kontrol etmeğe çalıştım. İri başını parmaklarımla bir süre okşadıktan sonra küçük dil darbeleri ile yaladım. Yavaşça hepsini ağzıma alıp emerken durup yüzünün aldığı şekle, emişimin onda yarattığı etkiye bakmak istedim. Çok hoşuna gitmiş, saçlarımın arasındaki elleri ile aşağı yukarı bastırarak emiş ve ağzıma sokup çıkartma ritmini kendisine, arzusuna göre ayarlamaya çalışmaktaydı. Diğeri de boş durmuyor, sola eğilmemden dolayı birazı havada kalçalarım arasından amımı, götümü okşayıp, parmaklamaktaydı. Donumu dizlerime kadar sıyırıp, sayısını bilemediğim kadar parmağını içime sokarak, şimdiye kadar organlarımın asla genişlemediği kadar beni genişletip kurcalamaktaydı. Bana verdiği korkunç zevkten çıldırırcasına etkilenmiş, bu daracık yerde daha ileri giderek başka bir yapmaya imkân olmayışının hırsını, sanki ağzımdaki yaraktan alırcasına emiyordum. Siki ağzımda sağa sola oynatıyor, elim ile de gövdesini aşağı yukarı sıvazlayarak emmemi sürdürürken adam dudaklarını ısırarak inlememek, bağırmamak için sesini saklamaktaydı. Bu arada içimden yükselen titreşimlerde iyice artmış yaptığım şeyden fazlasıyla zevk almaya başlamıştım. Elimdeki sikin titreyerek kasılmaya başladığını hissettiğimde ilk dalga fışkırma boğazımdan aşağı akmaya başlamıştı bile. İlk yudumu zorlukla yutarken, geriden gelen suyu sonuna kadar zevkle içtim. Etrafını iyice yalayarak temizledim ve sonra donuna sokarak fermuarını çekip kapattım. Diğerinin neler yaptığını görmek için başımı çevirdiğimde kalçalarımın arasında kaybolmuş eline görünce korkup panikledim. 4–5 parmağını içime sokmuş oynatmaktaydı ama hiçbir acı duymuyordum aksine çok da zevkliydi. Demin duyduğum zevkin nedenin de bu parmaklar olduğunu anladım. Amımın dudakları sanki bir çiçek gibi açılıp ayrılmıştı. Demin ağzıma boşalan diğerine isterse rahatça etrafın dikkatini çekmeden devam edebilmesi için, yerlerini değiştirebileceklerini söyleyince hemen kalktılar ve çabucak yer değiştiler. Yüzü yaralı adam pencere kenarına geçerken pantolonunun kemerini çözüp, fermuarını açarak zaman kazanmaya çalıştı. Yerine oturduğunda bana, dizlerimdeki donumu artık tamamen çıkartmamın pek bir sakıncası kalmadığını söyleyerek yardımcı oldu. Düşünmeden dediğini yaptım. Elini uzatarak, yine kadınlığımın üzerinde dolaştı. Şimdiye kadar burada yaptıklarım, hatta belki de yapacaklarım hiçbir düşünce tarzıma uygun değildi ama Elimi tutup, pantolonun içine soktu. Donunun içindeki inik organı dışarı çıkartmaya çalışırken çok etkilendiğimi söylemek zorundayım. Bu sadece etkilenmek değil biraz da şaşkınlıktan ileri geliyordu. Hala yumuşak, tam sertleşmemiş olan organı tek kelimeyle ihtişamlıydı. O da ensemden çekerek başımı bacaklarının arasına yakınlaştırmak istediğinde, hepsini ağzıma alamayacağımı söyleyerek itiraz etmeğe çalıştım. O kadar ısrarlı davranmaya başlamıştı ki direnmekten vaz geçip eğildim…..
Ağzımı açabildiğim kadarıyla açıp yalamaya, emmeğe başladığımda çoğu ağzımın dışında kalan organı kontrol etmeğe çalışmaktan, iriliğinden çenelerim acımaya başlamıştı. Çabukça emip boşaltmaya çalıştım ama beceremedim. Çenemin ağrısına dayanamayarak dışarı çıkarttım, sadece başını yalayıp, elimle oynarken özür dilercesine yüzüne baktığımda durumu anladı ama birden bana amımda denemek isteyip istemediğimi sorunca, kısık bir sesle ve şaşkınlıkla burada mı, yani herkesin içinde demekten kendimi alamadım. İkisi de güldüler ve koltuğun sırtını yatırarak, kendini iyice geri çekince ortaya biraz daha yer açıldı. Bana bakarak beklemeğe başladı. Bir süre bu uzun kalın organa baktım ve kararımı verdim. Deneyecek ve etrafımdaki kadınların benzer organlardan aldıkları zevklerden ballandıra, ballandıra anlatmalarını ben de yaşayıp görecektim. Şimdiye kadar karşıma hiç böyle bir fırsat çıkmamış ve nasıl olduğunu hiç bilmiyordum. Yavaşça yerimden kalkarken o da aradaki kolluğu kaldırarak oturma alanını rahatlattı. Yüzün ona dönük olarak dizlerinin üzerine çömelirken bacaklarımı onunkilerin üzerinden geçirdim. Etraftan fark edilmemek için kıvrılarak olabildiğince küçülürken kocaman sikini elime alıp amımın girişine ayarlamaya çalışıyordum. Birkaç saniye amımın üzerinde sürtüp başını biraz daha ıslatmaya çalışıp, yavaşça otururken içime girmeye çalışan iri organın her milimi hissediyordum. Zorlu girişten son derece etkilenmiş olarak, gözlerim kapalı, zevkten bağırmamak için dudaklarımı ısırmaya başladım. Organ vajinanın dibinde bir yerlere sertçe baskı yapmaya başladığında, bunun olabileceğine, oralara kadar girebileceğine inanamıyordum. Gözlerimi açarak, hayatımda bana ilk sefer bu duyguları yaşatan adama gülümsemeğe başladım. Yarım saat kadar evvel son derece itici bulduğum bu adamla şimdi son derece ateşli bir şekilde öpüşürken, içimi inanılmaz bir biçimde dolduran organın verdiği zevkleri yaşıyordum. Küçük hareketlerle içimdeki yarağın üzerinde hareketlenerek, aşağı yukarı kımıldamaya kalçalarımı kıvırtarak aldığım zevki iyice hissetmeğe çalıştım. O kadar güzel bir duyguydu ki zevkten bağırmamak için başımı ileri uzatıp koltuğun kenarını dişlerimde sertçe ısırmaya başladım. Kalçalarıma iyice yapışıp aşağı bastırarak daha ilerilere, daha derinlere ulaşmaya çalışırken parmaklarının sert baskısını algılıyordum. 3–4 dakika içime yavaşça girip çıkarken bende yarattığı zevkleri asla bilemezdi. Başını birden göğüslerimin arasına sokup kasılırken içime boşalmaya başladı. Fışkırmaların amımın diplerine şiddetle çarpıp yan zarlara dağıldığını duydum. Daha önce hiç böyle bir hisse kapılmamıştım. Süratle birkaç kez daha oturup kalkarak ben de orgazma ulaşmaya çalışırken bir ara bayılıp kendimi kaybedeceğimi bile zannettim. Bir süre öyle kalarak kendime gelmeğe çalıştım sonra toparlanıp, yerime oturup üzerime biraz çeki düzen verip, tuvalete gittim. Klozete oturup içimdeki menilerin akmasını beklerken bacaklarımın, baldırlarımın sanki aşırı alkol almış biri gibi bana ayak uyduramadığını, şiddetle titrediğini gördüm. Yaptığımdan kendimden utandım ama ya o daracık alanda, bir sürü insandan ancak birkaç santimetre uzakta, peş peşe yaşadıklarım, ya o şahane orgazmlar içimdeki titremeler aldığım anormal zevk Şimdi oraya dönme cesaretim yoktu. Kemerlerin bağlanması için ikaz ışıkları yanana kadar orada kaldım. Hostes gelerek kapıyı tıklattı ve yerime dönmemi söylediğinde mecburen kalkıp gidip aralarına otururken gözlerimi onlarınkinden kaçırdım. Kel şişko, nazik ve yumuşakça elimi kendi elleri arasına alıp okşadı ve rahatlatmaya çalıştı. Uçak inene kadar hiçbir şey konuşmadık. Eşyalarımı topladım ama donumu ve çoraplarımı bulamadım. Sonra onları aramaktan vazgeçtim. Bu anormal zevkli yolculuğun hatırası olarak her halde aralarında paylaşmışlardı. Terminale vardığımızda, ben hala uçakta yanımda olan o iki garip yolcunun arasında yürüyordum. İleriden beni karşılamaya çocuklarla gelen kocamın el salladığını gördüm. Adamlar, kibar bir şekilde iyi akşamlar diyerek kayboldular. Yaklaşık 1,5 – 2 ay önce olan bu olaydan hiç kimseye bir şey söylemedim. Bu sabah şirkette eski satış notlarımı düzenlerken, bir dosyanın altında kalıp, sıkışmış iki ayrı kartvizit görünce çok şaşırdım. Biri İzmir’den, diğeri Antalya’dan birer adama aitti. Sonra onların kime ait olduğunu düşünürken aklıma uçaktaki adlarını dahi bilmediğim adamlar gelince olanları zevkle hatırlayıp kendi kendime gülümserken üzerimden sanki hoş bir titreme aktı..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir