Salak kocam, kendi istedi! (2)

Salak kocam, kendi istedi! (2)
Arabada kocamın yüzü biraz asilmiş olsa da üstüme de daha fazla gelmek istemedi. Sanırım kendi içinde durum değerlendirmesi yapmakla meşguldü. Evimize gelir gelmez de hemen yatak odasına koştum. Çok yorulmuştum ve o derin bir uykuya ihtiyacım vardı.

Sabah uyandığımda Cem’in yatakta olmadığını gördüm. Kalkıp oturma odasına gidince onu koltukta uyuyor buldum. Ayak seslerimden uyanınca, ‘Günaydın kocacım, neden burada yatıyorsun?’, diye sordum. ‘Gece uykum kaçtı ve seni rahatsız etmemek için televizyon izleyerek uyumak istedim’, dedi. Yorgunluktan mı, yoksa dun geceki konuşmamızdan mı bilmem ama sanki morali bozuk gibi görünüyordu. ‘İyi misin?’, diye sordum. ‘İyiyim’, diye cevap verdi. Ama ne kadar iyi olduğunu kestirmek zor değildi. ‘Ben banyoya giriyorum, çıkınca bana derdini bir anlatır mısın?’ diye sordum. ‘Sorun yok, ben iyiyim dese de’, ben kocamı tanıyordum.

Banyoda soyunup aynaya bakınca, vücudumda epey morartılar gördüm. Birden bir film şeridi gibi gecenin akışı gözlerimin önünden geçti. Birden irkildim, ben ne yaptım gibi. Duşun altına girip vücudumu sabunlayıp ve kadınlığıma dokununca birden o orgazm anlarım gözümün önüne geldi. Çok zevkliydi! Elimi arkama götürüp, arka deliğime dokununca bir acı hissettim. İnanamıyordum benim o deliğimden silkileceğime. O kadar yıldır evliyiz ve o deliğime sik değil, parmak sokmasana bile itiraz etmiştim. Şimdi ise o delik defalarca hem de büyük zevkle ne sikler almıştı. Kendimi okşamaya başladım ve bundan büyük zevk aldım. Artık geri dönülmez bir yola girdiğimi anlamıştım ve bundan da zerre suçluluk duygusu hissetmiyordum. Beni o tarafa yönlendiren kocamdı ve bu benim için yeni bir hayatin başlangıcıydı.

Banyoda üstüme bir havlu atıp kocamın yanına gittim. O halen daha etrafına bakınıp duruyordu. ‘Kocacım dun geceyi konuşmak ister misin? diye sordum. Kısa ve öz bir cevap aldım: ‘Olur’. ‘Bak Cem, canim kocacım, ben seni çok seviyorum ve senin de beni çok sevdiğini biliyorum. Dun gece yaşananları ben istemedim. Sen istedin ve ben de senin isteklerini yerine getirdim. Sana ne kadar yalvardığımı biliyorsun. Sen bana ‘bir defa olsun, hoşlanmazsan daha yapmayız’ dedin. Ben de seni kıramadım ve yaptım. Şimdi sorun nedir bana açıklar mısın lütfen?’
‘Ya biliyorum ben istedim ve sen de kabul ettin. Dun gece de çok muhteşem geçti. Ama içimde bir korku var, acaba benden uzaklaşır mısın diye’. ‘İlahi aptal kocam benim’, dedim. ‘Ben seni ilk gördüğüm gün sevdim. Seninle bir hayatimiz ve bir de çocuğumuz var. Ne demek senden uzaklaşmak. O konuda rahat olabilirsin. Hem istemezsen daha Hanslara gitmeyiz.’

Bunları deyince kocamın gözleri hemen fal taşı gibi acildi. ‘Yani ben istemezsem daha gitmek istemez misin?’, diye sordu. ‘Tabii ki hayatim!’, dedim. ‘Dun gece çok zevk aldığını gördüm ve benim sana yetmediğimi düşündüm’, dedi. ‘Dün gece zevk almadım dersem yalan olur, ama senin bana yetmediğini sakin düşünme.”, diyerek onu teselli ettim.
Kocam birden cana geldi. Az önceki melankolik adamdan bir eser kalmamıştı. Hemen ayağa kalktı ve bana sarıldı. ‘Seni çok seviyorum!’, dedi. ‘Ben de seni çok seviyorum kocacım’, diyerek ona daha sıkıca sarıldım. Fazla sürmedi kocamın elleri havlunun altından kalçalarımda dolaşmaya başladı. ‘Dun gece muhteşemdin’, dedi ve elini arka deliğime doğru götürdü. Acıdan bir an geri çekilmek istedim. ‘Götüm ağrıyor, biraz daha yavaş ol’ dedim. ‘Benim fahişe karim, nasıl da götünden siktirip zevk aldı’ dedi. Ben bu fahişe kelimesini ilk defa duymuştum, ama hoşuma da gitmedi değil. ‘Senin fahişenim!’ dedim. ‘Ya Almanların fahişesi değil misin?’, diye sordu. ‘Sen iste onların da fahişesi olurum’, dedim. ‘Evet ol, onların da fahişesi ol’ deyince, dudaklarıma saldırdı ve iştahla öpmeye başladı. Ben de ondan geri kalmadan cevap verdim, tabii ki.

Elleri ile kalçamı sıkıp yoğuruyor ve parmağını ile arka deliğimi zorluyordu. ‘Niyetin beni oradan mı sikmek?’, diye sorunca, hınzırca güldü. ‘Götümü sana şimdi vermek isterdim kocacım, ama biraz zaman ver ağrısı geçsin. Dun gece çok hırpalandı’, deyince. ‘O zaman aksama isterim’, diyerek elini çekti. ‘Bakarız! Ama bu aksam olmasa da yârin aksam, zevkle beni götümden sikebilirsin’ dedim. Bu onun çok hoşuna gitti. ‘Ama da sikiştin dun aksam’ dedi. ‘Evet, hâklisin, çok güzeldi’, dedim. ‘En çok kimin siki hoşuna gitti?’, diye sordu. ‘Benim için her şey çok yeniydi, kimin sikinin daha çok zevk verdiğini kestirmek zor. O an için hepsinin de siki iyiydi’ dedim. Gerçekten de o an için kimin sikinin bana daha çok zevk verdiğini kestiremiyordum, çünkü kısa zamanda o kadar şeyler başımdan geçmişti ki, düşündükçe inanasım gelmiyordu. Her tarafımdan kaç defa, hem de aynı anda iki erkek tarafından sikilmiştim ve uçmuştum.
Çocukları almaya annemlere gidince başımı örtmek için aynanın karşısına geçince birden tuhaf oldum. Ben çok dindar biri olarak dun gece neler yapmıştım. Artık bu başörtüsünü takmanın ne anlamı vardı, gibilerinden kendi kendimle konuşmaya başlamıştım. Arkamı donunca kocamın beni izlediğini gördüm. ‘Bu başörtüsünün daha ne anlamı var Cem?’ dedim. Kocam afalladı. ‘Ne demek istiyorsun karıcım, çıkarmayı mı düşünüyorsun?’ diye sordu. ‘Hayır, o anlamda demedim. Sadece yaptıklarımızla bu başörtüsünü yakıştıramadım’, dedim. ‘İstersen çıkartabilirsin, ama unutma ki fantezilerimizin ve yaşadığımızın dışında bir hayatimiz daha var. Eğer ki dünden sonra hayatımda da bir değişiklik yapmak istiyorum diyorsan, o sana kalmış. Yok eğer ki, o başka bu başka dersen onu da anlarım’, dedi. Evet, o kocamla benim aramdaki bişeydi, bu ise benim kendi inançlarımla alkali bişey. Kocamın isteği ile bişeyler yaşamam, bundan zevk bile almış olmam, benim inançlarımı yok edemezdi. Başımı dün inanarak kapadımsa, bugün bişey değişmemeliydi. Ve rahatlıkla başımı örtüp, dışarı çıktım.

O günün akşamı kocamla tekrar durum değerlendirmesi yaptık. Nelerden hoşlandığımı veya hoşlanmadığımı sordu. Ben de dürüstçe her dediğine cevap verdim. Artık kocamın yüzü asılmıyor, tam tersine heyecanlanıyor ve siki kalkıyordu. ‘Şu an yanımızda kim olmasını isterdin?’, diye sordu. Bir an duşundum, acaba hangisini isterdim diye. Hans ’ta Harold’da beni doya doya sikmişlerdi. Öyle ki kendi eşlerini bırakıp hep beni sikmeye odaklanmışlardı. Peter’de beni sikmişti ama onlar kadar değil. ‘Peter, olabilir’ dedim. ‘Neden öbürleri değil de Peter?’, diye sordu kocam. ‘Bilmem, o beni öbürleri kadar sikmedi. Hep Ursula ve Karin’e odaklanmıştı. Burada olsaydı, ikiniz sikerdiniz. Hans ve Harold gibi’, dedim. ‘Ben de onun sikinin daha büyük olduğu için sanmıştım’ dedi kocam. ‘Hayır kocacım, hepsinin siki büyüktü’ dedim. ‘Hmmmm, peki Peter ile ne yapmamızı isterdin?’ diye sordu. ‘İçinizden ne geliyorsa onu yapın derdim’, diye cevap verdim. Kocam hemen, ‘benim fahişem’ diyerek üstüme çullandı. Şehvetle oramı buramı öpmeye başladı. Ben de zevke gelmiştim. Kulağıma, ‘seni ilk defa kendi yatağımızda götten sikeceğim’ dedi. ‘İstediğin kadar sikebilirsin kocacım, ama halen ağrıyor, biraz yavaş ol sikerken’, dedim. ‘Götüm ağrıyor diyorsun ama Peter olsa kocaman siki ile götünü dağıtmasına izin verirdin ama’, deyince beni aldı bir gülmek. ‘Evet kocacım, Peter olsa götümü dağıtmasına izin verirdim. Artık senin küçük sikinle idare etmem lazım’ diyerek kocama muziplik yaptım. ‘Benim sikim küçük değil, bunu sende biliyorsun’, diyerek bana çıkışır gibi oldu. ‘Kızma kocacım saka yaptım’ dedim. ‘Biliyorum aşkım, Ursula ve Karin’i nasıl siktim, gördün’ dedi. ‘Evet, onların kocaları da karini bir güzel siktiler’ deyince. ‘Siksinler amına koyayım, gelecek defa da ben de onların karılarını daha çok sikerim’. Bunu der demez başını bacaklarımın arasına sokup amımı ve götümü büyük bir iştahla yalamaya başladı. Bu ne bicim bir zevkti! ‘Yala amımı, uçur beni Peter!’, diye inleyince, dil darbeleri daha da arttı ve gözü dönmüş bir boğa gibi am amıma götüme saldırdı.
Ben uçuyordum, hem de ne uçmak. Kocamla o kadar zamandır seks yaparız, bu kadarını yaşamamıştım. Çocuklar yan odada olmasa avazım çıktığı kadar bağırmak isterdim. Artık kendime hâkim olamıyordum, kollarım bacaklarım tir tir titremeye başladı ve patlayarak geldim. Kocam geri çekildi, bokserini çıkarıp ağzıma verdi ama ben kendimde değildim. Kocam tekrar geri çekildi ve beni izlemeye başladı. Orgazmım devam etmesine rağmen biraz kendime gelince, ‘Peter seni götümde istiyorum’ dedim. Kocam hiç ikilemeden yalamış olduğu götüme sikini sokmaya başladı. Bu ne büyük bir zevkti anlatamam. Kocam götüme hoyratça pompaladıkça gelmem uzuyordu. Artık o da dayanmayıp götümün içine gelince üstüme uzandı. İkimiz de bitmiştik. Kocam üstümden kalktı ve yanıma yattı. Elimi arka deliğime götürünce, açıldığını ve spermlerin aktığını hissettim. Büyük bir zevk verdi. Ben ne kısa zamanda bu kadar anal seksi sever olmuştum. Kocamın dudaklarına bir öpücük kondurup, ona sarılarak uyuduk.

Cem yaşadığımız maceradan sonra ilk defa ise gitmişti. Aksama gelince anlattı. Hans hemen yanına koşup, hadi gel benim ofisimde bir kahve içelim demiş. Ofisine girer girmez Cem’e sarılıp, ‘biz kankaydık ama bu ilişkimizi bir kat daha artırdık’ demiş. ‘Artık sadece sen benim karimi sikmiyorsun, ben de senin karini siktim’ ve dostluğumuz daha da derinleşti. Kocamda Hans’a bizlerin de çekincelerimiz olmasına rağmen mutlu olduğumuzu bildirmiş. Hans buna çok sevinmiş. ‘Bir dahaki seferi iple çekeceğinin’ demiş. Kocamda ‘bizde aynen öyle’ diyerek cevap vermiş. Bunu akşamı bana anlatınca, birden heyecanlandım. Hemen bir çırpıda soyunup kocamın üstüne atladım. Kocam da bütün gün bu ani beklermiş gibi, bana saldırdı. ‘Hans sik beni!’ diye kocamın kulağına fısıldayınca, ‘Evet benim ateşli fahişem! Bütün gün Hans’ın seni nasıl siktiğini ve sikeceğini hayal ettim’ dedi. Hiç zaman kaybetmeden tas gibi olmuş sikini ilk önce amıma ve sonra da götüme sokarak beni sikmeye başladı. O sikerken ben de ona tempo tutturup, ‘Hans sik beni, sike doyur beni’ diye onu daha da tahrik ettim. Anlaşılan çok dolmuş olmalı ki, gelmesi fazla sürmedi. Ben halen gelmemiştim ama zevkin doruklarında gezdiğimi itiraf edebilirim. Fakat o gece o eksikliği yeterince telafi etmek zor olmadı. Çeşitli fanteziler eşliğinde gece yarısına kadar defalarca amımdan ve götümden sikti ve ne kadar geldiğimi hatırlamıyorum.

Artık kocamla yeni bir hayatin başladığına emindik. Her gece sohbet, seks ve fanteziler havalarda uçuşuyordu. Yalnız kalınca da biz ve aslında ben ne yapıyorum diye aklımdan geçirmiyor değildim. Suçluluk duygusu, islediğimiz günahlar, çevre korkusu, duyulursa nelerin olabileceği vs. hep aklimin bir köşesinde yer etmişti. Günler geçtikçe bu hisleri artık kafamda park etmiş ve günün keyfini çıkarmaya odaklanmıştım. Bu bana hem zevk ve hem de huzur veriyordu.

İki üç hafta gibi bir zaman sonra, bir çarşamba günü, kocam telefonla arayıp hafta sonu Hanslara gidip gidemeyeceğimi sordu. Ben de hemen annemleri arayıp, hafta sonu çocuklara bakıp bakamayacaklarını sordum. Onlar da memnuniyetle yapacaklarını deyince, hemen büyük sevinçle Cem’i arayıp okey verdim.
Artık ben de hafta sonunu iple çekiyordum. Daha güzel ve çekici görünmek için kendime çok güzel iç çamaşırlar almak ve bakim yaptırmak istedim. Saclarımı da bir güzel yaptıracaktım. Artık onların yanında başörtüsü takmayacağıma göre, o aksam ve gece için her şey mükemmel olmalıydı. Zaman kaybetmeden hemen şehre indim ve şehrin taninmiş iç çamaşırı mağazasına girdim. O kadar çeşit ve marka vardı ki, saatlerce kendime en çok yakışanı seçmekle meşgul oldum. Sonra Primadonna ve Aubad marka bordo renkte iç çamaşırlar aldım. Aynaya bakınca, ben bile kendimi kıskandım. Çok güzel olmuştum. Ondan sonra kuaföre uğrayıp cuma için randevu aldım. Aslında Cumartesi gitmeyi düşünüyordum ama uzun zaman kuaför koltuğunda oturmaktan hem sıkılacağımı ve hem de yorulacağımı düşünerek bu fikirden vazgeçmiştim. Nede olsa o aksam dinç olmam gerekiyordu.

Aksama kocama çok güzel yemekler yapıp, sevinçle karşıladım. Çok memnun olmuştu. Gözlerinden hayranlık, sevgi ve aşk dökülüyordu. ‘Bugün alışveriş yaptım cumartesi için’ dedim. Bana bir bakisi vardı. ‘Neler aldın peki?’ dedi. Ben de iç çamaşır aldığımı ve de kuaförde cuma için randevu yaptığımı söyledim. Hadi göster neler aldıklarını dedi. ‘Hayır göstermem, o gece giyince görürsün’ dedim. Çünkü şimdi görmesini istemiyordum. Karisinin o gece muhteşem görüntüsünü o da görüp iç çeksin dedim. Heyecanlandı ama ısrar da etmedi. Gidip kucağına oturdum ve kulağına ‘Faheşinin o gece nasıl sikistiğini görünce o küçük dilini yutacaksın’ dedim. Sikinin kalktığını ve kalçalarıma basınç yaptığını hissetmek onun ne kadar azdığını gösteriyordu. ‘Canin çok mu çekti, sikin kalktı’ deyince. ‘Bu kadar yıldan sonra beni deli ettiğine göre, sen her erkeği deli edersin’ dedi. ‘Evet, ben güzel ve çekici bir kadınım. Şu an en azından senden başka üç erkeğin hayallerini süslediğime çok eminim’ dedim. Bunu dememle Cem beni kucaklar kucaklamaz yatak odamıza koştu. Çocuklar olmasa saatlerce o odadan çıkmazdık ama bu da şimdilik yetmişti. Gerisini geceye sakladık.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir